|
Makale
|
|
Mustafa Alıcı, Prof. Dr.
|
|
Dinler Arası İlişkilerin Teolojik Temelleri
|
|
Akra Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dinler Tarihi
|
|
Diyalog-Misyonerlik
|
|
|
|
|
|
2014
|
|
c. 1, sy. 2
|
|
ss. 71-83
|
|
13 s.
|
|
Dinler Tarihi, Kutsal Algısı, hasım, düşman, tehdit, rakip, çok kültürlülük, medeniyet, diyalog, öteki.
|
|
|
|
Dinler Tarihi bize gösterir ki insanlığın yaşadığı tarih, dini ve dindar bir
tarihtir, din de tarihseldir yani tarihsel fenomenlerden oluşur. Dinin dışlandığı veya göz ardı edildiği bir zaman anlayışı, basit kronoloji ve anlamsız kargaşadan ibarettir. Bu bakımdan insanlık, bir bütün olarak dini bir tarih içindeyken her bir toplum ise kültürler arası ilişkileri gerektiren dinamik ve canlı bir tarih içindedir. Dinler Tarihi 'ne göre insanda doğal bulunan Kutsal Algısı ( Sensus Numinus ), evrensel açıdan beşer dininin tarihsel dayanağını oluşturan en önemli faktördür. 2 Öyle ki, İlk Çağ insanının Tanrı'ya izafe ettiği görevlere bakıldığı zaman, bugünkü anlayışımıza göre Tanrı, tuhaf olabilecek bir vasıfta ve bazen anlaşılmaz biçimde [simplicitas dei] eylemlerde bulunur. Kur'an-ı Kerim sayesinde Müslümanlar, çok kültürlü bir ortamda bile kendi dini ve kültürel hayatlarını herhangi bir getto oluşturmadan korumak ve yaşamak isterler. Onlar, diğer insanları "hasım", "düşman", "tehdit" veya "rakip" görmezler. Dahası Müslümanlar, tarihsel, teolojik ve sosyolojik açıdan dinler arası ilişkiler tecrübelerine sahip bir geleneğe mensup olarak "kendini ifade etme" diğer kültürlerle beraber yaşayabilme ve diğer insanlara kendi değerlerini anlatabilme gibi misyonlar üstlenerek mutlu ve barış içinde yaşamayı dilerler.4 Biz bu makalemizde İslam'ın öteki algısını oluşturan temel teolojik dinamikleri ortaya koymaya çalışacağız. |