Avrupa'da İslam'ın Ötekileştirilmesi ve Yükselen İslamofobi'nin Analizi

Doktora Tezi
Caner Övsan Çakaş
Avrupa'da İslam'ın Ötekileştirilmesi ve Yükselen İslamofobi'nin Analizi
Dokuz Eylül Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Bekir Zakir Çoban, Prof. Dr.
Dinler Tarihi
islamofobya
2018
516
İslam, Avrupa, Bilgi, Söylem, Hegemonya, İslamofobi.
Pdf
Bu çalışmanın amacı 8'inci Yüzyıldan günümüze Avrupa toplumundaki İslam algısının ve İslamofobi kavramlarının içeriğinin analiz edilmesi ve bahse konu kavramların öznelliğinin, göreceliğinin, değişkenliğinin ve kurgusallığının ortaya çıkarılmasıdır. Bu kapsamda çalışmada Avrupa toplumundaki İslam algısının ve İslamofobi'nin içeriksel değişiminin altında yatan değişkenlerin neler olduğu yapı bozumu yöntemi aracılıyla aydınlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmada ayrıca Avrupa toplumdaki İslam algısı ve İslamofobi kavramlarına Avrupa merkezli olmayan bir eleştirel bakış açısı yapılarak akademik literatüre özgün bir katkı sağlanması hedeflenmiştir. İslam ve Avrupa arasındaki ilişkiler 13 asırdan fazla süren bir geçmişe sahiptir. Bu uzun tarihsel süreç içerisinde İslam, Avrupa toplumunun kolektif anlayışında bir "öteki" olarak farklı şekillerde inşa edilmiştir. Ortaçağ Avrupa toplumunda İslam bir din ve medeniyet olarak iki farklı şekilde algılanmıştır. Bir din olarak İslam tamamen red edilirken, bir medeniyet olan İslam, merak edilmiş, saygı duyulmuş ve taklit edilmeye çalışılmıştır. Aydınlanma Çağı sonrası modern Avrupa toplumunda ise İslam, kendisini evrensel ve üstün medeniyet olarak tahayyül eden Avrupa tarafından medenileştirilmesi gereken bir ötekiye dönüştürülmüştür. 1970'li yıllardan günümüze kadar geçen süreç içerisinde yaşanan küreselleşme ve neoliberalizmin etkisiyle Avrupa toplumunda İslam, Batı tarafından demokratikleştirilmesi ve terörizme yönelmemesi için kontrol altında tutulması gereken bir öteki haline getirilmiştir. Tarihsel süreç dikkatte alındığında Avrupa'da çağın şartlarına göre değişen ama sürekli varlığını devam ettiren bir İslamofobi'den bahsedilebilir. Bu süreç yapı bozumuna uğratıldığında ise Avrupa toplumunda bilgi ve söylem üretim mekanizmasını kontrol eden iktidar elitlerinin kendi çıkarları doğrultusunda bir İslam kurgusu yarattıkları ve bu kurgusal İslam'ı da İslam toplumlarında kurdukları veya kuracakları hegemonyalarını meşrulaştırmak için kullandıkları görülmektedir. Başka bir deyişle bu bilgi ve söylem üretim mekanizmasının amacı İslam'ın gerçekte ne olduğunu değil, aksine Avrupa'daki iktidar elitlerinin çıkarları doğrultusunda nasıl olması gerektiğini ortaya çıkarmaktır.