Hıristiyanlıkta Kadın Algısı

Bildiri
Ömer Faruk Harman, Prof. Dr.
Hıristiyanlıkta Kadın Algısı
Kur’an ve Kadın Sempozyumu (4-5 Haziran 2010)
Dinler Tarihi
Hıristiyanlık
Ankara
Diyanet Vakfı Yayınları
2010
ss. 56-70
15
İncil'de kadın figürü, Hz. İsa, kadın algısı, Pavlus, İncillerde kadın
Pdf
Yazar ‘Hıristiyanlıkta kadın algısı’ konusunu öncelikle Hz. İsa’nın İncillerde yer alan sözleri ve kadınlara yönelik davranışlarını temel alarak izah etmiştir. Daha sonra Pavlus’un mektuplarını, Kilise Babalarının görüşlerini ve son olarak da Kilise’nin genel tutumunu irdeleyerek okuyucuya sunmuştur.

Hz. İsa ve on iki havariden hiçbiri evli olmadığı halde kadınlar Hz. İsa’nın görevi esnasında önemli rol oynamışlardır. Ona inananlar arasında kadınlar da vardır ve öğretiyi yaymada görevlendirilmişlerdir. Hz. İsa’ya refakat ve hizmet etmişlerdir. Hatta dirilişinde onu ilk gören kadınlar olmuştur. Hz. İsa da onlarla konuşmakta ve günahkâr olarak nitelendirilenlere dahi iyi davranmaktadır. Evlenme hususunda, Yeni Ahit’te bir erkeğin karısını boşaması yasakken, hiç evlenmeme de övgüye layık görülmektedir.

Pavlus’un mektuplarında ise kadın erkeğe göre ikincil bir konumdadır. Çünkü kadın erkekten yaratılmıştır, ona bağımlıdır.

Erken dönemlerde kadınlar evlerini havarilere açmışlar, özel yeteneklerinden dolayı bazı görevlere seçilmişlerdir. Onlar çeşitli dini toplantılarda konuşmalar yapmakta ve topluluğa hizmet etmektedirler. Havariler sonrası dönemde bazı kadınlar ruhsal evliliği seçerek kendilerini manastırlara adamışlar ve kadın manastırları oluşmaya başlamıştır. Daha sonraları kadınların cemaate katılmaları din adamlarınca kaygıya sebep olmuş ve kadınlar hakkında olumsuz konuşmalar yapılmaya başlamıştır. Onların çıplak elle ökaristiya ayinine katılmaları yasaklanmış ve pis olarak nitelendirilmişlerdir. Ortaçağ’da durum daha da kötüleşmiş, Kilise babaları cadılık yaptıkları gerekçesiyle birçok kadının yakılmasına sebebiyet vermiştir. Kiliseden iyice uzaklaştırılan kadınlar yalnızca manastırlara yönelmişlerdir.

Modern dönemde kadınlar ise, Protestanlığın getirdiği hakla birlikte kendilerine kilisede yer bulmaya başlamışlardır. Bu minvalde Genç Hıristiyan Kadınlar Birliği vb. kuruluşlar kurarak dindar kadınların şahsi teşebbüsleri artmıştır. Buna karşılık Katolik Kilisesi kadınlar hususundaki katı tavrını değiştirmemiş, Papa Jean Paul II, 1988’de kadın rahibi yasağını yeniden onaylamıştır. Anglikan Kilisesi ise bir atakta bulunarak kadınların papaz olabileceğini açıklamıştır. XX. Yüzyılda feminist söylemin artmasıyla kadınların Hıristiyanlıktaki konumu yeniden gözden geçirilmeye başlamıştır.