Katolik Kilisesi ve İmamiyye Şiası’nın Yanılmazlık/Masumiyet Anlayışlarının Mukayesesi

Makale
Mürsel Özalp, Dr.Öğr.Üyesi
Katolik Kilisesi ve İmamiyye Şiası’nın Yanılmazlık/Masumiyet Anlayışlarının Mukayesesi
Turkish Studies -International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Dinler Tarihi
Karşılaştırmalı Dinler Tarihi
2017
c. 12 sy. 27
ss. 373-392
Roma Katolik Kilisesi, Yanılmazlık, İmamiyye Şia’sı, İsmet, Dini Otorite.
Pdf
Kendisini doğru yolun ve sahih itikadın temsilcisi, diğerlerini ise doğru yoldan sapan ya da dalâlet içinde addeden ortodoksi-heresi polemiği, dinlerin her daim kaynayan aktif yönüne işaret eder. Bu durum aynı zamanda tanrısal menşe, meşruiyet ve iradeyi yansıtacak şekilde kimin/neyin otorite olduğu tartışmasını beraberinde getirmiştir. Roma Katolik Kilisesi, ileri sürdüğü Petrus doktrini ile kendisini geleneğin meşru temsilcisi görmüş ve bütün inananları bağlayıcı nitelikte inanç ve ibadete müteallik konularda son sözü söyleme hak ve yetkisinin kendisinde bulunduğunu iddia etmiştir. Hz. Peygamberden sonra İslam ümmetinin başına meşru devlet başkanı olarak Hz. Ali ve onun soyundan gelenlerin geçmesi gerektiği inancı üzerine temellenen Şia da, Sünni hilafet nazariyesi karşısına imamet doktriniyle çıkmıştır. İnananlara rehberlik edecek meşru (ilahi) ardılın tespitinden sonra onun vasıfları üzerine tartışmalar başlamıştır. Bu bağlamda, Tanrının yeryüzündeki temsilcisinin (diğer vasıfları yanında) kayıtlı, kısıtlı veya sınırsız (mutlak) bir yanılmazlık vasfına sahip olduğu anlayışı Roma Katolik Kilisesi ve İmamiyye Şia’sı’nın karakteristiğini oluşturmuştur. Roma Katolik Kilisesi Petrus’un halefleri papalara, İmamiyye Şia’sı da Hz. Ali soyundan imamlara kutsal metinlerden hareketle ilahi bir menşe ve meşruiyet atfetmişler ve onların yanılmazlık hak ve yetkisini haiz olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu çalışmamızda, doktrinel anlamda yanılmazlık/masumiyet (ismet) telakkisi mevzu bahis olduğunda akla gelen farklı iki dinin iki mezhebinin yanılmazlık anlayışlarının dayandığı (dini-siyasi vb.) teorik temeller ile bu anlayışların benzerlik ve farklılıkları ele alınacaktır.