Dinleri Anlamada Öykünün Rolü: Mevlânâ’nın Yahudi Padişah Hikâyesi Bağlamında Hıristiyanlığa Bakışı

Makale
Cengiz Batuk, Prof. Dr.
Dinleri Anlamada Öykünün Rolü: Mevlânâ’nın Yahudi Padişah Hikâyesi Bağlamında Hıristiyanlığa Bakışı
Uluslararası Mevlana ve Mevlevilik Sempozyumu Bildirileri -II
Dinler Tarihi
Dinî Polemikler (Müslüman-Hıristiyan)
2007
c. 2
ss. 133-140
İslam, İslam Dışı Dinler, Reddiye-Polemikler, Hz. İsa'nın Tanrısallığı, Mesnevi, Mevlana.
Pdf
İslâm dışı diğer dinlerle ilişki kurarken ya da onları anlama ve anlamlandırma sürecinde Müslümanlar ilk dönemlerde yoğun olarak Polemik-Reddiye yöntemini kullanmışlardır. Özellikle kelamcılar
tarafından kullanılan bu yöntemle muhatap alınan dinler yoğun bir eleştiriye tabi tutulmuş olup söz konusu dinin hakikat iddialarının tamamıyla asılsız olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu çabalara
karşı taraftan gelen gerek savunmacı (apology) eserler ve gerekse reddiye benzeri eserlerle cevap verilmeye çalışılmıştır. Mevlânâ Mesnevî‘sinde yer alan uzun bir öyküsünde Yahudi bir vezirin bilinçli olarak Hıristiyanlığı nasıl tahrif ettiğini anlatır. Yine Fîhi Ma Fih‘de İsa‘nın tanrısallığı iddiasında bulunan bir Hıristiyan'ın inancını eleştiren önemli bir pasaj yer alır. Mevlânâ, Hıristiyanlığa bakışında zaman zaman kelamcılara yaklaşmakla birlikte aslında onlardan farklı bir yöntem izleyerek Hıristiyanlığı hem anlamaya hem de ifade etmeye çalışır. Anlattığı öykünün tarihsel gerçekliği bir sorun gibi gözükmekle birlikte anlatıya hikâye tekniği açısından yaklaşıldığında öykünün gerçekliğinin sorun olmadığı görülür. Mevlânâ da aslında
kelamcılarla benzer bir şeyi yani Hıristiyanlığın İsa‘nın gerçek öğretisi olmadığı ve İsa‘nın tanrı olmadığını söyler. Ama bunu hikâyede karikatürize (metaforik) bir dille anlattığı ve kelamcılar kadar sert bir dil
kullanmadığı için onlar kadar tepki çekmez. Aksine Mevlânâ‘nın hoşgörüsü bu eleştirilerini bastırır ve kelamcıların ördüğü kalın duvarların yıkılmasına neden olur. Onun amacı muhatabının pabucunu pazara çıkarmak değil muhatabını anlamak ve yanlışlığını göstermektir. Bu tebliğde Mevlânâ‘nın bir tür karikatür tekniği olan gerçekliği farklı bir tarzda ifade etmede öykü yöntemini kullanarak Hıristiyanlığı nasıl anladığı üzerinde durulacak ve öykü dilinin dinleri anlamada polemikçi dilden farkı ortaya konulacaktır.