Dini Çoğulculuk Açısından İmam Hatip Liselerinde Okutulan Karşılaştırmalı Dinler Tarihi Dersinin İncelenmesi (Adana Örneği)

Doktora Tezi
Sedat Altunkanat
Dini Çoğulculuk Açısından İmam Hatip Liselerinde Okutulan Karşılaştırmalı Dinler Tarihi Dersinin İncelenmesi (Adana Örneği)
Çukurova Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Kadir Albayrak, Prof. Dr.
Dinler Tarihi
Dinlerarası Diyalog
2019
310 s.
Dini Çoğulculuk, dini çeşitlilik, küreselleşme, göç, dinler arası barış, dinler arası diyalog, din eğitimi programları.
Pdf
Dini çoğulculuk tartışmaları, dinin mahiyetine dair anlayışların farklılaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Daha sonra dini çoğulculuk meselesi felsefi ve teolojik zeminlerde tartışılmıştır. Bu tartışmalar neticesinde, dinlerin ve bu dinlerin mensuplarının birbirilerine bakışını yansıtan ve dinlerin hakikat iddiaları bağlamında üç paradigma ortaya çıkmıştır. Bunlar, dini dışlayıcılık, dini kapsayıcılık ve dini çoğulculuk paradigmalarıdır. Bir de dinlerin doğruluklarını ve yanlışlıklarını söz konusu etmeksizin, dinleri mevcut çokluğunu gerek teorik düzeyde gerekse tarihsel süreç içerisinde makul gören ve dinlerin yaşama hakkını kaçınılmaz olduğunu ileri süren, aynı zamanda dini farklılıkların bir arada yaşamasını savunan dini çeşitlilik/çokluk paradigması vardır. Biz bu çalışmamızda dini çoğulculuk hakkında teorik bilgiler verdikten sonra, Dini çeşitlilik/çokluk hakkında yaptığımız anket çalışması ile İmam Hatip Liselerinde okutulan Karşılaştırmalı Dinler Tarihi dersinde, diğer dinler hakkında verilen bilgilerin öğrenciler üzerinde nasıl bir tutum ve davranış değişikliğine neden olduğunu anket uygulamasından elde ettiğimiz veri ve bulguların yorumlanması çalışmamızın ana temasını oluşturmuştur. Küreselleşme ve göçle beraber dinlerin yakınlaşması zemini oluşmuştur. 20. Yüzyılda çeşitli sebeplerle değişik Batı ülkelerine göç eden farklı din mensupları dini çoğulculuk meselesini hem mahiyetini hem de sınırlarını genişletmiştir. Bu mesele sadece teolojik açıdan değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal açıdan da tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle küreselleşme ile birlikte insanların başka inanç sahipleriyle daha kolay karşılaşmaları ve modern teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde insanlar başka inanç ve kültürlere daha hızlı ulaşabilmeleri ve onlar hakkında detaylı bilgiler elde etmelerini kolaylaştırmıştır. Aynı zamanda dini çoğulculuk tartışmaları teolojik anlamda dinler arası diyalogun da zeminini hazırlamıştır. Ayrıca dinlerin, dünya barışına katkı sağlaması için dünyamızın yüz yüze olduğu açlık, ayrımcılık, sosyal ve ekonomik adaletsizlikler, baskı ve zulüm, çevre kirliliği ve temel insan hakları ihlalleri gibi insanlığın ortak sorunlarına çözümde insanlığa yeni çözümler sunmasıdır. Ulus devletler, dinlerin varlıklarını devam ettirmeleri ve bu dinlerin nesilden nesile aktarılması için eğitim programları geliştirmişlerdir. Bu programlarda farklı dinlerin bir arada yaşaması için çoğulcu yaklaşım teorileri ön plana çıkmıştır. Ülkemizde de farklı mezhep, din, inanç, ideoloji veya dünya görüşlerine mensup insanların barış içerisinde bir arda yaşayabilmesi, bu farklılıklardan kaynaklanan sorunların çözülmesi, uzlaşı ve diyalog zemininde farklılıkları zenginlik ve gelişim vesilesi sayan bir anlayışın geliştirilmesi için eğitim anlayışının gerekli olduğu, ayrıca İslam dinin kendi içindeki farklı yorumlarına ne kadar yer verdiği veya ne kadar objektif olduğu, dünyadaki farklı dinlerin eğitim sistemimizdeki programlarda ne kadar yer verildiği ve ne kadar objektif anlatıldığına dair Türk Milli Eğitim sistemi içinde farklı dinlerin programları üzerinde durulmuştur. Türk Milli Eğitim sistemimizde İslam dini ve diğer dinlerin öğretilmesi için iki ders bulunmaktadır. Bunlardan biri İlk ve Ortaöğretim'de zorunlu ders olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders konularında yer alan farklı dinlerin öğretilmesi, bir diğeri ise İmam Hatip Lisesi son sınıfta okutulan Karşılaştırmalı Dinler Tarihi dersidir. Bu iki ders ülkemizde farklı dinler hakkında bilgi veren temel kaynaklardır.