İsrail ve "Öteki"si: Ortadoğu'da kültür ve topografik politik

Yüksek Lisans Tezi
Şeyma Işık
İsrail ve "Öteki"si: Ortadoğu'da kültür ve topografik politik
Çanakkale Onsekiz Mart Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Şevket Yavuz, Prof. Dr.
Dinler Tarihi
Yahudilik (Genel)
2020
112 s.
Ahid, Vaat, Kudüs, İsrail, Filistin, Siyonizm, Arz-ı mev'ûd.
Pdf
Kudüs, sosyo-kültürel ve dini açılardan öneme sahip olduğundan tarih boyunca özellikle sosyal,siyasi ve askeri ilişkiler ağının merkezinde yer almıştır. Ortadoğu'nun "nabzının attığı yer" olarak da ifade edilebilecek "kutsal bir şehir" olan Kudüs, asırlar boyunca vahiy eksenli dinler (Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık) için ulaşılması ve "yurt kılınması" gereken bir yer olagelmiştir. Yahudi geleneği açısından "vaat edilmiş topraklar"ın merkezi olan Kudüs, bir varoluş ve devamlılık kaynağı olarak değer kazanmıştır. Bu şehri anlamlı ve özel kılan da başta Süleyman Mâbedi'dir. İkinci kez yıkılması, (MS. 70) olayından önceki dönemlerde Mâbed, Yahudi toplumu için bir varoluş merkezi ve dayanışma yeri olarak görev ifa eder. İşte bu bağlam topografik politiğin de dayandığı tarihsel, kültürel ve sosyolojik noktadır. İkinci Mâbed Döneminin "diaspora" süreçleriyle son bulması beraberinde bu şehre olan bağlılık ve tahassürü Yahudi Kutsal kitabının takdis unsurlarıyla canlı tutulmasını getirmiştir. Mekân, Yahudi kolektif hasret duyguları ile kutsalın ebedîleştirici fonksiyonu tarafından adeta kutsanmıştır. Bu diaspora süreci, Yahudilerin "vaat edilmiş toprak" olan Filistin'e göçleri; İngiliz himayesine girmeleri ve siyonizmin politik ideali olan İsrail Devleti'nin BM Taksim Kararı ile kurulması (1948) ile yeni bir duruma evrilmiştir. İsrail kurulduğu tarihten itibaren Kudüs'ü "ebedi başkent" olarak adlandırmaya başlamış ve kentin hâkimiyeti hususunda bir iktidar tesis etmiştir. Takip eden yıllarda vuku bulan Arap-İsrail Savaşları ile topografik politik daha karmaşık bir hal almış; gerçekleştirilen barış görüşmeleri İsrail-Filistin ihtilafının sonlandırılmasını gerçekleştirememiştir. Öyle görünüyor ki 20. yüzyıl olduğu gibi, 21. yüzyılda Ortadoğu tarihi açısından topografik politiğin hengâmesinde süreceğe benzemektedir. Topografik politiğin arkeolojisini ve yansımalarını ortaya koymaya çalışan bu çalışmanın temel tezi—İsrail özelinde—Ortadoğu'daki kültür ve topografik politiğin temeli Yahudi teolojisi ile sarmalanan "ahid-vaat-sadakat-ikbal dizgesi"dir. Bu dizge kendisine has "seçilmişlik" algısı üzerinden hem "ötekisi"ni, hem de mekânsal "berikisi"ni inşa eder. İsrail'in "öteki"si dinsel ve teolojik panorama ile yoğrulur; bu panorama da tarihsel-topografik ve sosyo-politik panoramayı doğurur.