'Dinlerin düzeni': Gelibolu'lu Hüseyin Azmî Dede'nin Mîzânü'l-Edyân'ının tarihi ve dini analizi

Yüksek Lisans Tezi
Naci Taşkın
'Dinlerin düzeni': Gelibolu'lu Hüseyin Azmî Dede'nin Mîzânü'l-Edyân'ının tarihi ve dini analizi
Çanakkale Onsekiz Mart Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Şevket Yavuz, Prof. Dr.
Dinler Tarihi
2020
122 s.
Hüseyin Azmî Dede, Mevlevî, Dinler Tarihi, Mîzânü'l-Edyân, Reddiye
Pdf
Hüseyin Azmî, 1815'te Mevlevî postnişin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının vefatının ardından dokuz yaşında Gelibolu Mevlevîhanesi'ne postnişin oldu. Kardeşiyle yaşadığı sıkıntılar sebebiyle, oğlu Ali Efendi'yi yerine vekil bırakarak Mısır'a gitti. 1871 yılından vefat ettiği tarihe kadar (1893) Kahire Mevlevîhanesi'ne postnişinlik yaptı. Bir tekke şeyhi olmasının ötesinde, şair de olan Hüseyin Azmî Dede; Tefsir, Kelam, Tasavvuf ve Dinler Tarihi alanlarına giren konularda risaleler kaleme aldı. Tespit edilebilen risale sayısı on beştir. Bu çalışmada Hüseyin Azmî Dede'nin Dinler Tarihi alanına giren Mîzânü'l-Edyân adlı risalesi bir değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Osmanlıca yazması transkript edilerek üzerinde çalışılmıştır. Üç bölüm olarak hazırlanan tezimizin birinci bölümünde 19. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında ilmî, kültürel ve tasavvufî yaşamda ne tür değişimlerin olduğu ele alınmış; devrin siyasi tarihine kısa bir bakış yapılmıştır. İkinci bölümde müellifin postnişinlik yaptığı Gelibolu Mevlevîhanesi'nin tarihine kısaca temas edildikten sonra, yazarın hayatı incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise asıl konuya Mîzânü'l-Edyân risalesinin içerik değerlendirmesine geçilmiştir. İslam dünyasında Hristiyan ve Yahudilere karşı İslam'ın ilk asrından beri reddiyeler yazılmıştır. İstanbul'da Tanzimat ve Islahat Fermanı'nın getirdiği özgürlükleri fırsat bilen özellikle Hristiyan misyonerler birçok farklı şehirde faaliyet göstermiş, okullar açmışlardır. Pfander'de bu misyoner din adamlarından biridir. O, Hintli Müslüman alim Rahmetullah el-Hindi ile münazaraya girmiş ve tartışmayı kaybetmiştir. Ancak her ikisinin yolu 1860'larda İstanbul'da tekrar kesişmiştir. İşte bunların yazdıkları reddiye gibi 19. yüzyıl ikinci yarısında birçok Osmanlı alimi reddiyeler telif etmişlerdir. Hüseyin Azmî bu mahiyetteki eserinde Hristiyanlarla önceden beri tartışma konusu olan Kitab-ı Mukaddes'in tahrifi, İncillerin gerçekliği, nesh-mensuh, çok evlilik, Hz. İsa'nın rablığı ve göğe yükseltilmesi ve buna benzer konularda görüşlerini dile getirmiştir.