Paulus: İsa Mesih’in Elçisi miydi?

Makale
Zafer Duygu, Doç. Dr.
Paulus: İsa Mesih’in Elçisi miydi?
Cedrus: Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Dergisi
Dinler Tarihi
Hıristiyanlık
2019
c. 7
ss. 627-662
Dinler Tarihi, Hristiyanlık, Paulus, İsa, Romalılar, Herodesler
Pdf
Paulus, birçok araştırmacıya göre geleneksel Hristi­yanlığın kurucusudur. Çünkü İsa’nın tarih sahnesinden çekilmesi sonrasında, “İsa Mesih’in hizmetkârı” (δοῦλος Χριστοῦ Ἰησοῦ) ve “ulusların havarisi” (ἀπόστολος τῶν ἐθνῶν) olduğu iddia­larıyla ortaya çıkmış; Mesih’in ölümü ve dirilişi rivayetlerine soteriyolojik anlamlar yüklemiştir. Geleneksel Kilise ise Paulus’un bu doğrultudaki teolojik görüşlerini esas almaktadır. Ancak ta­rihsel açıdan bakıldı­ğında burada birçok soru yük­selmektedir. Bunlar arasında iki tanesi bilhassa öne çıkmaktadır. Birinci olarak, Pau­lus’un Me­sih’in şahsiyeti ve öğretileri ile Yahudi Yasası ve kurtuluş kavramı gibi olgulara yönelik savları, bizzat İsa’nın yaşamı sırasında vaaz ettiği öğre­tilerle çelişmekte­dir. İkinci olarak, Elçilerin İşleri Kitabı’nda verilmek istenen temel mesajın tersine, Paulus’un İsa’nın havarile­riyle hiçbir za­man “bir­lik” içinde hareket etmediği ve onlarla “din kar­deşi” olmadığı, fakat aksine onlar tarafın­dan adeta “düş­man” olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. İsa ve Paulus ça­ğında, Galilaia (Celile), Samareia (Samiri­ye) ve Kudüs’ü de içeren Ioudaia (Yahudiye) gibi bölge ve eya­letlerden olu­şan Filistin, Romalıların kontrolü altındadır. Nitekim Pau­lus ile Kudüs ha­vari cemaati arasında siyasi duruşları itiba­riyle de ciddi farklar göze çarpmaktadır. Bu bağlamda an­la­şıldığı kadarıyla Paulus, Mesih’e iman ettiği iddiasının ön­cesinde de sonrasında da, I. yüzyılın birinci ya­rısında Ro­ma­lıların ve ayrıca Romalılar adına yönetici güç olarak bölgede varlık gösteren Herodesler ile Yüksek Rahip tara­fından oluştu­ru­lan siyasi otoritelerin bir temsil­cisi olarak hareket etmiştir. Roma iktidarını benimseme­yen bağım­sız­lık yanlısı Yahudi cephesi açısından ise Mesih kavramı si­yasi direniş düşüncesinin sembolü olmuştur. Do­la­yısıyla, Paulus’un siyasi kişiliği ve faaliyetleri; hem Yeni Ahit me­tin­lerine yansı­mayan muhtemel amaçlarının ortaya ko­nulması, hem de Hristiyanlığı ortaya çıkaran ge­liş­melerin an­laşılması açısından önem taşımaktadır.