XIX. Yüzyılda Kilise Rekabetlerinin Yaşandığı Kudüs’te Osmanlı’nınUyguladığı Birlikte Yaşama ve Barış Kültürü Politikaları. Tuğberk Uğurlu (Çev.)

Makale
Ahmet Türkan, Prof. Dr.
XIX. Yüzyılda Kilise Rekabetlerinin Yaşandığı Kudüs’te Osmanlı’nınUyguladığı Birlikte Yaşama ve Barış Kültürü Politikaları. Tuğberk Uğurlu (Çev.)
İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Dinler Tarihi
Dinler Tarihi (Genel)
2016
c. 2, sy. 1
ss. 103-138
Osmanlı, Papalık, Kilise, Patriklik, İslam, Kudüs
Pdf
Kiliseler arasındaki rekabet ve tartışmalar söz konusu edilince daha çok Osmanlı’nın son döneminde Balkanlarda meydana gelen Bulgar-Rum kilise anlaşmazlıkları akla gelmektedir. Ancak XIX. yy’da Kudüs’te yaşanan kiliseler arası rekabet ve tartışmalar göz ardı edilmeyecek kadar büyük önem arz etmektedir. XIX. yy’ın başlarından itibaren farklı mezhep mensubu Hıristiyanların Kudüs’teki misyon çabalarında büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bu çalışmalar daha sonra arkalarındaki devletlerin gücüne de bağlı olarak Katolik, Protestan, Ortodoks Hıristiyanların kilise, hastane, manastır vb. kurumların da artmasına yol açmıştır. Bu yüzyıl ayrıca Kudüs’te Avrupalı devletlerin konsolosluklar açma yarışına girdiği bir zaman dilimi olmuştur. Bu anlamda ilk defa İngiltere tarafından 1838 yılında açılan konsolosluk açma faaliyetini daha sonra Prusya, Fransa, Avusturya, Amerika ve Rusya izlemiştir. Tanzimat’ın da getirmiş olduğu yenilikler dolayısıyla Hıristiyanlar üzerinde hak talep eden devletler Kudüs’te genelde kendi mezhepdaşları üzerinden faaliyet yürütmüşlerdir.

Bu anlamda Fransa Katolikler, İngiltere Anglikan ve diğer reform kilisesi mensupları, Ruslar ise Ortodokslar üzerinden siyasi nüfuzlarını ortaya koymuşlardır. Bu nüfuzun en bariz örneği ise Kıyamet Kilisesi’nde hak talep eden Ortodoks ve Katoliklerin daha sonra Rusya-Fransa rekabetine dönüşmesidir. Bu rekabetin sonucu Kırım Savaşı gibi büyük bir savaşa yol açmıştır. Osmanlı Hükümeti, yabancı devletlerin kendi vatandaşı olan Hıristiyanlar üzerindeki hak ve iddialarının ne derece doğru olduğunu anlamaya çalışmanın yanında orta yolu bulmanın ve barış kültürünü korumanın da arayışına girmiştir. Çünkü kendi ülkesinde Katoliklere karşı yaptırımlar uygulayan Fransa’nın Osmanlı coğrafyasında Katolikliğin hamiliğine üstlenmesi daha çok Katoliklerin kendi arasında problemlere yol açmıştır. Osmanlı, bu tür problemlere ilk anda cemaat içi ihtilaflar veya dini problemler çerçevesinden baksa da, daha sonra devletin kamu hukukunu ilgilendiren problemlere neden olduğundan müdahil olmak zorunda kalmıştır.

Örneğin, uzun zamandır kapalı olan Kudüs Latin Patrikliği Osmanlı Papalık ilişkilerinin de gelişmesine bağlı olarak 1847 yılında tekrar açılmıştır. Patrikliğin açılmasında Fransa’nın etkisi gözükse de Papalık, zaman zaman bu etkiden rahatsız olarak gayrı resmi yollardan Osmanlı ile görüşme yolları aramıştır. Hatta bir dönem Kudüs Latin Patriği, Fransa’nın tasallutundan kurtulmak için Osmanlı’daki diğer gayrimüslimler gibi bir statüde yer almayı istemiştir. Ancak Fransa’nın baskıları nedeniyle olumlu bir sonuç alınamamıştır. Kudüs’te dini ve siyasi nüfuzu bulunan Rusya da, bir yandan Moskova Patrikliğine bağlı olarak kurumlarını geliştirirken diğer yandan da Kudüs’teki Rum Ortodokslar üzerinde nüfuzunu arttırmaya çalışmıştır. Nitekim Rusya’nın etkisiyle 1645’ten beri İstanbul’da oturan Kudüs Rum Patrikliği makamı 1845’te Kudüs’e taşımıştır. Rusya ayrıca Kudüs’teki Ortodoks Rumlar üzerindeki etkisini patrik seçiminde de göstermek istemiştir. Kudüs Rum Patrikhanesinin kendi iç çatışmaları da Osmanlı’nın sükûneti sağlama da işini zorlaştırmıştır. Patriklerin aldığı kararlar dolayısıyla yaşanan karışıklıklar devletin asayişini tehdit ettiğinden ortak bir uzlaşma zemini oluşturma yolunda Babıali’de yoğun mesailer sarf edilmiştir.

Bunun en bariz örneklerinden biri de Bulgar Kilisesinin kuruluşunu tanımak istemeyen İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesinin diğer Ortodoks kiliselerini de arkasına alarak Bulgarlara karşı yaptırım uygulamak istemesidir. Kudüs Rum Patriği bu karara destek vermediğinden görevinden azledilmesinin yanında cemaat içerisinde de birçok problemlerin yaşanmasına neden olmuştur. Kudüs Ermeni Patrikhanesinde de patrik seçimi vb. problemler yaşandığından Osmanlı Devleti bu tür sorunlarla da uğraşmak zorunda kalmıştır. Osmanlı’nın zayıfladığı bir zaman diliminde ve farklı parametrelerde gelişen Kudüs’teki bu türden tartışmalarda ortaya koyduğu uzlaşı zemini farklı politik hamlelerin sonucunda gelişmiştir. Bu çalışmamızda XIX. yy’da Osmanlı hâkimiyetinde bulunan Kudüs’teki Hıristiyan kurumlarının gelişimi, yaşanan mezhepsel çatışmalar ve buna Osmanlı’nın orta yol bulma çabaları Osmanlı Arşiv Belgeleri ve Osmanlıca yayınlanmış olan gazeteler ışığında irdelenmiştir.