|
Kitap Bölümü
|
|
Ali İsra Güngör, Prof. Dr.
|
|
Müslüman-Hristiyan Diyaloğuna Güncel Yaklaşımlar
|
|
|
|
Dinler Tarihi Araştırmaları IV (Müslümanlar ve Diğer Din Mensupları)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dinler Tarihi
|
|
Diyalog-Misyonerlik
|
|
Ankara
|
|
Türkiye Dinler Tarihi Derneği Yayınları
|
|
2004
|
|
|
|
ss. 333-344
|
|
|
|
dinler arası diyalog,Emile Brunner, H. Kraemer,
|
|
|
|
Müslüman-Hıristiyan diyaloguna ilişkin yaklaşımlar bağlamında
Hıristiyan dünyasındaki gelişmeler ile İslam dünyasındaki gelişmeler arasında temel bazı farklılıklar bulunmaktadır. Hıristiyan dünyası diğer alanlarda olduğu gibi dinler arası diyalog alanında da kurumsal seviyede hareket etmektedir. Yani başta Kilise olmak üzere devlet kurumları, araştırma kurumları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri bu alanda birikimlerini paylaşabilmekte, ortak projeler üretebilmekte ve yürütebilmektedir. Toplumda bireysel anlamda farklı düşünceler sergitense de oluşan genel kanaatte Kilise ve diğer ilgili kurumlar yönlendirici olmaktadır. Bu çerçevede Hıristiyan dünyasının ilk dönemlerde muhafazakar grupların gösterdikleri tepkileri aştıktan sonra, genel olarak dinler arası diyalog sürecine olumlu yaklaştığını ifade edebiliriz. Bu konuda mezhepler arasmda bazı yaklaşım farklılıkları bulunsa da, ekümenik ilişkiler, iletişim ve bazı ortak projeler yürütme düşüncesi söz konusu farklılıkları ikinci plana itmektedir. Sonuçta Kilise dinler arası diyalog sürecini çağdaş misyon anlayışına hizmet edecek şekilde projelendirerek uygulamaya devam etmektedir. Buna göre, dinler arası diyalog faaliyetleri, hedef kitlenin kültürel değerlerini, kuvvetli ve zayıf yönlerini ve kavramlarını yakından tanımak için uygun ortam hazırlama işlevi görmektedir. Kilise bu konudaki çalışmaları yetişmiş elemanları aracılığıyla yürütmektedir. İslam dünyasında ise söz konusu diyaloga ilişkin kanaatleri yönlendirebilecek kurumsal yapılar mevcut değildir. Farklı dini kanaatıne sahip kesimler arasında iletişimi sağlayacak organizasyonlar da oldukça yetersizdir. Buna bağlı olarak dinler arası diyalog ya da Müslüman Hıristiyan diyaloguna ilişkin teolojik tutumlar bireysel seviyede kalımiktadır. Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında din anlayışına ve dinle alakalı kurumların işleyişine ilişkin bu teolojik ve yapısal farklılık, dinler arası diyalog sürecinde Hıristiyanları daha avantajlı hale getirmektedir. Diyalog sürecinde farklı beklentiler içinde olan taraflardan Hıristiyanlar, teoloji, kurum, eleman ve ekonomik destek bakımından hazırlıklı iken, Müslümanlar adı geçen alanlarda hazırlıksız durumdadır. Müslümanlar olarak kendi tutumumuzu netleştirebilmemiz ve söz konusu sürece kendi projelerimizle katılabilmemiz için dini kurumlarımızı ve ilgili kurumlarımızı amacına uygun olarak çalıştırma yolunda gayret sarf etmeliyiz |