Hristiyan teolojisinde kutsal ruh tartışmaları (Kökeni, mahiyeti ve dogmalaşma süreci) / Debates on holy spirit in christian theology (Origin, nature and becoming an article of faith)

Doktora Tezi
Yunus Kaymaz, Dr.Öğr.Üyesi
Hristiyan teolojisinde kutsal ruh tartışmaları (Kökeni, mahiyeti ve dogmalaşma süreci) / Debates on holy spirit in christian theology (Origin, nature and becoming an article of faith)
Sakarya Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Fuat Aydın, Prof. Dr.
Dinler Tarihi
Hıristiyanlık (İnanç)
2021
383 s.
Bir gizem olarak nitelenen teslisin muhtemelen en kapalı tarafını Kutsal Ruh oluşturmaktadır. İçinde muhtelif kaynaklara ait metinleri barındıran geniş bir kitap koleksiyonu olan Kitabı Mukaddes buna paralel olarak Ruh konusunda da farklı anlayışlara sahiptir. Eski Ahit'te Ruh "tanrısal/ilahi" birçok işler gerçekleştiren bir yapıda tasvir edilse de Tanrı ile ontolojik bir yakınlığa sahip değildir. Yeni Ahit'te ise İncillerin yazılış kronolojisine uygun olarak Kutsal Ruh anlayışı konusunda bir gelişim ve dönüşüm göze çarpmaktadır. Kitabı Mukaddes'ten sonra teolojik meselelerin ilk defa ele alındığı metinler olan Apostolik babalara ait yazılar ise Kutsal Ruh konusunda büyük oranda kutsal metinleri takip etse de Hermas'ın Çoban'ı gibi farklı bir Ruh anlayışı barındıran metinler de bulunmaktadır. Hemen akabinde Apoloji yazarları Hristiyan karşıtı yazarların metinleri ile ilgilendiklerinden onların kendi terminolojileri üzerinden bir cevap üretme yoluna gitmişlerdir. Bu durum Hristiyan teolojisinde Kutsal Ruh anlayışının gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. 3. yüzyılda Origenes ve Tertullianus gibi çok önemli kilise babalarının Kutsal Ruh'un mahiyeti konusundaki görüşleri tartışmaların alevlendiği 4. yüzyıldaki önemli isimleri ciddi bir biçimde etkilemiştir. Kutsal Ruh meselesi müstakil olarak ilk defa 4. yüzyılın ikinci yarısında gündeme gelmiştir. Önce Tropici denen yerel Mısırlı bir grup, ardından Makedonyusçular/Pneumatomachi Kutsal Ruh'un yaratılmış olduğunu kabul edip onu Baba Tanrı'dan ve İsa Mesih'ten farklı ve hiyerarşik olarak aşağıda olduğunu savunmuşlardır. Etkisi oldukça sınırlı olan birinci grubu Athanasius muhatap almış ve onların tezlerine karşı cevaplar üretmiştir. Kutsal Ruh'u kilisenin bir dönem ana gündem maddesi haline getiren Pneumatomachi'nin iddialarına ise Kapadokya Babaları cevaplar üretmiştir. En nihayetinde siyasi desteği uzun süre sonra arkasına alan İznikçi kamp İstanbul Konsili'nde Kutsal Ruh'un varlığını Baba'dan aldığını ve Baba ve Oğul ile birlikte yüceltilip tapılması gerektiğini kabul ettirmiştir.